Ömer Hayyam 'Irmaklarından şaraplar akacak' diyorsun, Cennet-i alâ meyhane midir? 'Her mümin'e iki huri' diyorsun, Cennet-i alâ kerhane midir? Tanrı bize cennette vaat ettiği şarabı, Niçin haram etsin bu dünyada, akla sığar mı? Bir sarhoş arap, devesini vurmuş Hamza'nın, Peygamber de yasak etmiş arap'a şarabı. Beni özene bezene yaratan kim? Sen. Ne yapacağımı da yazmışsın önceden. Demek günah işleten de sensin bana, O zaman nedir o cennet cehennem? Kim senin "yasa"nı çignemedi ki söyle? Günahsız bir ömrün ne tadı kalır söyle. Yaptığım kötülüğü kötülükle ödetirsen eğer, Seninle benim aramda ne fark kalır ki söyle. Tanrı bizi çamurdan yarattıgında, Biliyordu bu dünyada ne işimiz olacak. İşlediğim günahlar hep onun emriyledir, O halde cehennemde beni niçin yakacak? İsyan edip karşında duracağım, neredesin? Karanlığı, ışığa yoracagım, neredesin? İbadete karşılık cenneti alacaksam, 'Bağış mı ticaret mi' diye soracağım, neredesin? Kör cehalet çirkefleştirir insanları. Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verecek bir cevabım var elbet, Lakin bir lâfa bakarım laf mı diye, Bir de söyleyene, bakarım adam mı diye. Dünya, üç beş bilgisizin elinde, Sanırlar ki tüm bilgiler kendilerinde. Üzülme, eşek eşeği beğenir. Bir hayır var sana kötü demelerinde. Sen bu dünyanın sırrına eremezsin, Erenlerin dilini de sökemezsin. Öyleyse iç şarabı, cennet et dünyayı, Öteki cennete ya girer, ya giremezsin. Niceleri geldi, neler istediler. Sonunda dünyayı bırakıp gittiler. Sen hic gitmeyecek gibisin değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler. İçin temiz olmadıktan sonra, Hacı hoca olmuşsun kaç para. Hırka, tespih, post, seccade güzel, Ama TANRI KANAR MI BUNLARA? Sen sofusun hep dinden dem vurursun, Bana da sapık dinsiz der durursun. Peki, ben ne görünüyorsam O'yum, YA SEN NE GÖRÜNÜYORSAN O'MUSUN? Sen içmiyorsan içenleri kınama bari. Bırak aldatmacayı iki yüzlülükleri. ŞARAP İÇMEM DİYE ÖVÜNÜYORSUN AMA, YEDİĞİN HALTLAR YANINDA ŞARAP NEDİR Kİ? Ey kara cübbeli senin gündüzün gece, Taş atma dünyayı bilmek isteyenlere. ONLAR YARATANIN SANATI PEŞİNDELER, SENİNSE AKLIN ABDEST BOZAN ŞEYLERDE. Ben kadehten çekmem artık elimi; Tutmam senin kitabını minberini. Sen kuru bir softasın, ben yaş bir sapık. CEHENNEMDE SEN Mİ DAHA İYİ YANARSIN, BEN Mİ? Seni kuru softaların softası seni, Seni cehenneme kömür olası seni. Sen mi haktan rahmet dileyeceksin bana? HAKKA AKIL ÖĞRETMEK SENİN HADDİNE Mİ? Yaşamın sırlarını bileydin, Ölümün de sırlarını çözerdin. Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok. YARIN AKILSIZ NEYİ BİLECEKSİN? Ey kör! Bu yer, bu gök, bu yıldızlar, boştur boş! Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş! Şu durmadan kurulup dağılan evrende. BİR NEFESTİR ALACAĞIN, O DA BOŞTUR BOŞ!