Erkek egemen kültürün doğası gereği ilkel kabileler döneminden beri üstünlük statüsünü kendinde görmesi, kuşkusuz kadınlar tarafından ya çaresizce kabulleniş, ya da bu kabullenişin içinden doğan, volkan gibi patlayan bir isyanla bertaraf edilmiştir yıllarca. Tarih sahnesinde ardı ardına fikir, düşünce, yaşam ve özgür insan olmanın, eşit haklara sahip bir dünyanın savaşı sürdürülmüştür. Kadınlar, bilim, sanat, ve çeşitli sosyal sorumluluk projelerinde erkeklerden daha üstün başarılara imza atarken, siyasi arenada da parlementer sistem içerisinde söz sahibi olup bir ülkeyi bile yönetebilmişlerdir. Bu ülkelerden biride Pakistandır.
Pakistan halkı askeri cuntanın yaptığı darbe girişiminin ardından demokratik seçim ve kendi iradesini ortaya koyarak, tarihinde görmediği bir kararlılıkla ilk kadın başbakan olarak Benazir Butto’yu kendilerini yönetmesi için seçti. Ne varki darbeler ve askeri cuntaların arka bahçesine dönen Pakistan’da, halkın iradesi iki sefer yok sayılıp Butto koltuğundan indirilip sürgün hayatı yaşadı. Bu sürgünler, yıldırmalar onun, halkı için mücadelesinden asla geri durmasını sağlamadı. Ardı ardına ölüm tehditleri ardı ardına Suikastler bir birini izledi.
Yaşamı mücadele ve sürgünle geçen Butto, 27 Aralık 2007 tarihinde Ravalpindi’de düzenlediği seçim mitinginin ardından gerçekleştirilen saldırıda hayatını kaybetti. Bir intihar saldırganı, mitingin ardından aracının açılır tavanından çıkıp halkı selamlamakta olan Butto’nun aracına yaklaşarak, üç el ateş etti. Yaptığı üç atışı da isabet ettiremeyen saldırgan, ardından üzerindeki bombaları patlattı. Patlamanın şiddetiyle başının sağ tarafını aracının tavan penceresinin koluna çarpan Benazir Butto hastaneye ağır yaralı olarak kaldırıldı. Kafatasında kırık oluşan Butto ameliyata alındı; fakat kurtarılamadı. Butto’nun yerel saatle 18:16’da öldüğü açıklandı.
Hazin ve sıradışı yaşamının yanında Butto’nun hayatını kaybetmeden önce çeşitli gazete ve dergilere verdiği demeçler ve söyleşilerin yanı sıra en son röportajını da Türk gazeteci ve yazar Nur Batur’la gerçekleştirdi. Nur Batur’un Butto ile yaptığı bu son röportajından biz edebiyathane.com editörleri olarak size Butto’nun kadınlar için söylediği 8 sözünü seçtik. İyi okumalar dileriz.
1: Peki saçın bir parçasının bile görülmemesi gerektiğine ne diyorsun?
-Hayır kesinlikle inanmıyorum. Hazreti Peygamber, en iyi peçenin gözlerdeki peçe olduğunu söyler. Ben de onu takip ediyorum.
2: Güçlü kadınların erkeklerin isteklerini kontrol etmelerine yardım etmek için örtündüklerini söyleyenler var.
– Zayıf ya da güçlü diye bir şey yok. İyi ya da kötü insan var. Allah ‘Şeytanca düşüncelerde ruhunuzu koruyun’ der, ama Allah, ‘Şeytanca düşüncelerden başkalarının ruhunu koruyun demez (gülerek). Bence sadece Müslüman ve Hıristiyan dünyası arasında değil Müslüman dünyasının kendi içinde de tartışma başlatması gerekiyor.
3: Kadınların burka giydiği Pakistan’da ilk kadın Başbakan oldun ama örtünmüyorsun neden ?
– Müslümanlığı çocukken öğrendim. Kadınların kapanmasını emretmiyor. Bunu herkesle de tartışırım. En iyi örtünme, gözlerdeki örtünmedir. Bakışınız namuslu olmalıdır.
4: Bu bitmez tükenmez kavgaya girdiğin için hiç pişman olmadın mı?
– Pakistan’da radikal güçlerle ılımlılar arasındaki savaş hâlâ da sürüyor. Ama sadece kendi çocuklarım için değil bütün Pakistanlı çocukların geleceği için kavgayı sürdürmeye kararlıyım.
5: Pakistan’da başını örtmen için dini baskı gördün mü?
– Dini baskı değil ama kültürel baskı hissettim. 13 yaşındayken burka giydim, tepeden tırnağa kapanıyordum. Ama babam giymeme gerek olmadığını söyledi. Fakat kültürüm bir parçası olarak hep böyle bir eşarp kullandım.
6: Örtünmenin kadının hürriyeti olduğunu söyleyenler var…
– Allah kadın ve erkeği eşit yarattı. Hayatta seçimlerini yaparken öncelikle Kuran’ı okumalarını ve Allah’ın ne dediğini öğrenmelerini tavsiye ediyorum. Erkeklerin söylediklerini dinleyerek değil, Kuran’ı okuduktan sonra nasıl giyineceklerine kendilerinin karar vermelerini tavsiye ediyorum. Allah ise bizde sadece mütevazi ve namuslu giyinmemizi istiyor. Ama bize tepeden tırnağa kapanmamızı emretmiyor.
7: Tanrı’ya isyan ettiğin olmadı mı?
– ‘Allah’ım ne olur taşıyamayacağım yükü verme’ diye yalvarıyordum. Ama Tanrı hiçbir zaman taşıyamayacağın yükü vermiyor. Şimdi geriye dönüp baktığım zaman belki de Tanrı Pakistan Halk Partisi iktidarda olmadığı zaman neler olduğunu, Pakistan halkının görmesini istedi.
8: Hiç öldürülmekten korkmadın mı?
– Zamanı gelir doğarız. Zamanı gelir ölürüz. Tanrı’nın ne zaman doğacağımıza ve öleceğimize karar verdiğine inanıyorum.
kaynak : edebiyathane.com