ZİYARETCİ
Hapislinin ziyaretçisi ne yediniz diye hal hatır edince, hapisli daha önce hakkım olmayan malları ve paraları yemiştim. Şimdi de ceza yedim kuru ekmek yiyiyorum. Dedi.
İKİ ARKADAŞ
İki arkadaş buluşmuşlardı. Erkek kadına dert yandı. Sorma, başkasının hakkını yediğim için karım beni terk etti dedi. Kadın, ah dedi dertlerimiz birbirine benziyor. Sende bana ne olduğunu sorma! Başkasının yatağına yanlışlıkla girdiğim için beni de kocam terk etti. Şimdi seninle acep nerelere gitmeliyiz.
SIHHİYEDE
Sıhhiyede kapıdan içeri giren perişan kılıklı adama, doktor neyiniz var diye sordu. Adam ezilip büzülerek cevap verdi. Bir karım ve bir düzinede çocuğum var doktor. Dedi.
METEOROLOJİ İSTASYONU
Adamın biri meteoroloji istasyonunun etrafında dolaşıp dururmuş. İstasyonun içindeki memur adamın bu halini merak etmiş. Beyim! Bir isteğiniz mi var? Diye sormuş. Adam: evet demiş. Havayı merak ediyorum da çok kötü şemsiyem kırıldı, konu komşununkini istemek biraz zor oluyor. Eğer sarsıntıda olacaksa, mobilyam marangozda eve taşımayayım param da cebimde kalır. Deniz de fırtına çıkacaksa karım uzakta hiç yola çıkmasın. Bu kadar karışık problemleri olan insan buradan başka nerede dolaşabilir.
Memur biraz düşünerek, öyleyse dedi ben müdür ile bir konuşayım sizi de buraya görevli olarak alalım sıkıntılarınız biraz azalır.
GENÇ ADAM
Genç adam penceredeki aşığına seslendi. Ben daha ne kadar burada bekleyeceğim? Dedi. Kız başını bile ona çevirmeden konuştu. Ben sana iki gözümle birden bakarsam nazarım değer, onun için böyle görüşmeye devam edelim.
NAZARLIKÇI
Nazarlıkçı dükkânına giren iki mahalle karısı, orada duran göz boncuklarını okşadıktan sonra büyük olanlarını seçince, nazarlıkçı sordu. Hanım! Dedi eğer eşeğe takmak içinse mavi tespihimiz de var dedi. Kadın: hayır bizim küçük okula başladı yollarda gelip giderken nazar değmesin diye istiyorum.
İki gün sonra kadını telaşla sokakta gören nazarlıkçı, çocuğunuza nasıl geldi boncuk diye sordu. Kadın, telaşlı bir şekilde sormayın! Dedi. Çocuğuma bu sabah yoldayken araba çarptı hastaneye gidiyorum. Dedi
BEKLEME
Adamın biri yağmur altında caddenin ortasında bekleyip durmuş, durmuş en sonunda sokaktaki bekçi yaklaşarak ona seslenmiş. Vasıta beklemekten sırılsıklam oldun! Atlasana geçen arabalardan birine demiş. Adam yolun ortasına çıkıp durmuş. Ben binmek için beklemiyorum demiş. Geçenlerde beklemediğim bir araba bana çarptı boynun o günden beri çarpık. Şimdi de bana çarpan o arabayı bekliyorum. Belki tekrar çarpınca boynum düzelir. Zira 45 gündür görmüş olduğum fizik tedavisi cüzdanımı çarpmaktan başka hiçbir işe yaramadı.
HAKİMİN SORUSU
Hâkim, hırsıza girdiği evden neler çaldığını sordu. Hırsız: vallahi dedi. İlk önce evin hanımının kalbini çalmak istedim, ama başaramayınca onun kara kutusunu alıp gittim. Katiyen suçlu delim! Kutu da olan parada ancak yol masrafıma ve bir günlük yemek masrafına kâfi geldi.
CEBİNE ÖKSÜRMÜŞ
Gece vakti evin erkeği 12 yaşındaki orta boy oğlunu yanına çağırarak, “oğlum” der. Çabuk git bana köşedeki dükkândan içki al. Oğlu düşünür taşınır, “baba” der ben bu saatte sokağa çıkmaya korkarım. Baba çocuğunu yanına çağırır, bak der ceketinin cebine eğilir senin cebine öksürdüm bu öksürük sen korkmadan gidip gelebilirsin hayda yallah der.
KEPÇE KULAKLI
Temelin kulakları o kadar büyükmüş ki herkes ona kepçe kulaklı diyormuş. Bir gün Fadime çorba pişirirken Temel, Temel diye seslenmiş. Bana kulaklarını verir misin? Kepçeyi bulamıyorum da