4 Ağustos 2017 Cuma

FIKRALAR-31 (10 KISA FIKRA)

EVDEKİ HESAP

Eve elinde bir şemsiye ile gelen kocasına çıkışarak karısı; Haki bey dedi. Ben sizi çarşıya bana güneşten korunmak için geniş kenarlı şapka alın diye para vermiştim. Siz ise bu şemsiye ile eve geldiniz. Kocası; cevap verdi. Ne yapalım hanım dedi. Evdeki hesap çarşıya uymadı, yolun yarısındayken yağmura tutulunca bir şemsiye almaya mecbur kaldım. Bundan böyle güneşten korunabilmek için şemsiye kullanmaya alışıver.

PARK EDECEK YER YOKMUŞ

Cankurtaran durumu çok ağır bir hasta taşıyordu. Hastanenin kapısına yaklaştığında, kapının önünün arabalarla dolu olduğunu gördü. Nöbetçi doktor cankurtaranın şoförüne oğlum acele et hasta çok ağır dedi. Şoför; aman doktor bey kapı önü çok kalabalık park edecek yer yok. Aradan biraz daha zaman geçti. Şoför; galiba ileride yer açıldı. Dedi. Doktor, içeriden seslendi. Geç kaldın oğlum! Artık mezarlığın kapısına da park etsen olur.

LİMONİ

Adamın bir her ne beğenmezse “işte limoni” der geçermiş. Havanın yağmurlu ve soğuk olduğu bir gün sokağa çıkacaklarmış. Arkadaşı “nereye gidiyorsun?” demiş. Şey, sinemaya gidiyorum. Arkadaşı sinemaya gidecek bu günümü buldun demiş. Hava dışarıda limoni film de o kadar iyi sayılmaz. Limoni olan şeyleri de sen sevmezsin. Demiş. O sırada hanımı elinde bir tabak portakalla içeri girmiş. Bırakın bu limonileri artık şu tabaktaki portakalları yiyiverin de limoni olan şeyler portakallı olsun. Demiş.

BOŞANMA

Hâkim: Kocasından boşanmak isteyen kadına sordu. Boşanmanızın sebebi nedir? Kadın, kocam beni aldattı diye cevap verdi. Evleneceğimiz zaman seni evimizin mutfağına hiç sokmayacağım demişti. Bulaşık yıkamaktan usandım. Kosası, atıldı. Hâkim bey ben yalan söylemiş ya da onu aldatmış değilim. Karımı evimin mutfağına sokmuş da değilim. Lokantanın bulaşıklarını yıkatıyorum.

TERÖRİSTLER BANKADA

Maskeli teröristler soymak için geldikleri bankanın kasiyerine, silah doğrultarak tehdit edince kasiyer, gelip bakın isterseniz kasa zaten bomboş dedi. Maalesef yarım saat erken geldiniz kurye saat dokuz buçukta gelecek dedi.

ZEHŞİR GİBİYMİŞ

Bir arada oturmuş karılarından bahsediyorlardı. İçlerinden birisi benim karım zehir gibidir dedi. Yanında oturan lafa karışarak “belli” dedi. Her gün karın ağrısından şikâyet ediyorsun.

KAÇIRMA OLAYI

Teröristler kaçırdıkları kadının kocasına telefon açarak, karınızı kaçırdık bir milyar lirayı size vereceğimiz adrese çanta içinde bırakırsanız, karınızı sağ salim size getiririz. Deyince kadının kocası ben size bir buçuk milyar getiriyim karım sizde kalsın dedi.

BİR İMTİHAN SORUSU

Bir ticari hesap imtihanı sırasında talebeyi sözlüye kaldıran hocalardan biri şöyle bir soru sordu. Evladım söyle bakalım büyük bankaların mahzenlerindeki kasalar nasıl açılır? Talebe söyle cevap verdi. Ben hiç soygun yapmadığım için daha henüz özelliğini öğrenemedim efendim.

DERT

Arkadaşlarla ne zaman karşılaşsak, karı koca anlaşmazlıklarından şikâyet eder dert yanarlardı. Bir gün sordun karının eli yüzü güzel neden şikâyet ediyorsun? Sorma dedi diğeri, elbisenin rengi arabanın rengiyle tutmuyor diye kıyameti kopartıyor. Eee sende arabanı siyaha boyat her şeye uysun. O da gidip siyaha boyatmış. Geçenlerde karşılaşınca sordum. Nasıl gidiyor? Bir hafta iyi gitti ondan sonra tekrar kötü oldu. Arkadaşları cenaze arabası gibi olmuş. Demişler. Çok kasvetli olmuş arabanınız. Bunun üzerine arabayı beyaza boyattım. Karımın yatağını da oraya taşıdım.

NEDENİ

Çocuk, ninesine sordu: öldükten sonra insanlar neden daha kıymetli oluyorlar. Ninesi, onu bilmeyecek ne var. Hiç kimselere zahmetleri kalmıyor, yalnızca mirasları ve eserleri kalıyor. Onlarda işe yarayıp değerleniyorlar.