Bir gün İsak efendi şapkasını kaybediyor. Dünyayı alt-üst ediyor, şapka mapka yok!
Sonunda kendi kendine diyor ki: “Bugün Cumartesi Sinagogda sabah ayininde eşraftan bir sürü adam olmalı. Gideyim de oralardan şöyle bana yakışacak cinste ve tiynette bir şapka yürüteyim.”
Gittiğinde haham ayini bitirmiş, mihrapta çok ateşli ve ciddi bir şekilde on emir ile ilgili vaaz vermektedir.
İsak efendi gittikçe artan bir ilgi ve heyecanla dinler öyle ki vaazın sonunda elini kaldırıp:
"-Sayın Haham ! Bu söylediklerinizle inanın bugün beni günahtan kurtardınız! İnanmayacaksınız, benim çok güzel bir şapkam vardı ve onu kaybettim. Buraya bir şapka çalmak amacı ile gelmiştim, ancak vaazınızı dinledikten sonra, bunu yapmaktan vazgeçtim!”
"-Kutlarım seni evladım, der haham. Bu anlattığın elbette ki bugünkü konumuz olan günahlardan, ve senin kararın takdire şayan ve örnek bir karar.Peki vaazın tam olarak hangi bölümü senin bu günahı işlemekten men etti? Benimle ve cemaatimizle paylaşır mısın?”
_ Sayın Haham , az önce on emir’den bahsediyordunuz. Ve tam da yedinci emiri yani “ zina etmeyeceksin” i anlatırken hatırladım, şapkamı nerede bıraktığımı..