Oturunca bir beyaz kâğıt, bir kalem ve bir silgi getirmesini istedi.
Genç: “Niçin?” dedi.
Baba: “Hele sen getir.” dedi.
Genç, kalem ve kâğıdı getirdi…
Silgi bulamamıştı.
Babası: “Koş bir silgi satın alıver”, dedi.
Oğlu epey şaşırmıştı, ama dışarı çıktı, bir silgi satın alıp getirdi, babasının yanına oturdu.
Babası: “Yaz,” dedi.
Genç: “Ne yazayım?”
Baba: “İstediğini yaz.”
Genç bir cümle yazdı.
Baba: “Şimdi onu sil.”
Oğlu sildi.
Baba: “Bir cümle daha yaz.”
Oğlu: “Allah aşkına baba, ne istiyorsun ki?”
Baba: “Yaz bir daha.”
Oğlu yazdı.
Baba: “Sil,” dedi.
Oğlu sildi.
Baba yine: “Yaz,” dedi.
Oğlu: “Allah aşkına desene baba, ne bu?”
Baba: “Hele sen yaz”
Oğlu yazdı.
Baba: “Sil,” dedi.
Oğlu tekrar sildi…
Baba sordu: “Kâğıt hala beyaz mı?”
Oğlu: “Evet. Ama mesele nedir?”
Baba oğlunun omzuna vurdu ve:
“İşte evlilik de böyledir, bir silgiye ihtiyacı vardır…
Evlilikte hanımından göreceğin ve hoşuna gitmeyecek bazı durumları silmek için bir silgi taşımalısın yanında…
Hanımın da öyle bir silgi taşımalı beraberinde, senden sadır olacak ve hoşuna gitmeyecek şeyleri silmek için.
Zira evlilik sayfası bir kaç gün içinde kapkara olacak…
Kadının huyu para yokken; erkeğin huyu da para çokken anlaşılırmış.
Her halükârda sınavda olduğunu unutma…
Sınavı kaybedersen, iki cihanın da harap olur.
Eşinden sevgi ve saygı bekliyorsan; Sen de ona göstereceksin.
Almadan vermek Allah’a aittir.
SİLGİ VE BİLGİ
ikisi de 5 harftir.
Başlarındaki harfleri atarsak geriye ilgi kalır.
İlgi olmadan ne silgiye ne de bilgiye ulaşabilirsin…