14 Ocak 2019 Pazartesi

Yıl 1962..


Yıl
1962.. Cağaloğlu'ndaki bir köşe yazarının odasına üstü başı bakımsız,
kirli sakallı biri girer. Adını söyledikten sonra yazardan kendisine
yardım etmesini ister. Köşe yazarı, karşısındakinin içler acısı
durumundan büyük üzüntü duyar. Cüzdanını çıkararak istediği kadar alması
için adama uzatır. O da uygun bir miktar para alarak iki büklüm gözden
kaybolur.
**
Birkaç ay sonra tek sütunluk bir gazete haberi
köşe yazarının gözüne çarpar.. Haberde, İstanbul sokaklarında, bir çöp
bidonunun yanında bulunan bir cesetten söz edilmektedir. Fotoğrafa
dikkatle bakar, bu, para istemek için kendisine gelen adamdan başkası
değildir.. Emin Ersoy'dur.. Mehmet Akif Ersoy'un oğlu Emin Ersoy !...
**
Yıl 1985... Üsküdar Belediyesi, emekli maaşıyla geçinmeye çalışırken
hastalanan, zor ve bakımsız günlerin ardından gözlerini hayata kapayan
bir adamın cenazesi ortada kalmasın diye tüm masrafları karşılar.. O
unutulan insan, Tahir Ersoy'dur.. Mehmet Akif Ersoy'un torunu !..
**
Yıl 1991.. Beyoğlu'nda bir evin kiracıları, kirayı ödeyemedikleri için
sokağa atılırlar.. Onlar, Mehmet Akif Ersoy'un kızı ve torunlarıdır !..
İşte sizlere, "İstiklal Marşı" için devletin verdiği para ödülünü
almayan, ticarete alet olmasın diye de, "İstiklal Marşı"nı kitabına
almayan Mehmet Akif Ersoy'un Türk milletine emanet ettiği çocuklarının
yaşamlarından kahredici bir kesit..
**
Sunay Akın