Sabah kapı hışımla açıldı.
İki polis içeri bakti:
"Burada bir artist varmış. Kimmiş bu artist?.
"Buradayım" demek zorunda kaldım.
"Çık dışarı!"
Polislerden biri, "Al şu süpürgeyi eline" dedi
ve hücrelere doğru bağırarak devam etti:
"Beni dinleyin! Herkes çöpünü kapının altından atacak; artist de buraları süpürecek".
Bir an, süpüreyim mi süpürmeyeyim mi diye düşündüm. Sonra elimdeki
saplı süpürgeyi ayaklarımın çevresinde ufak ufak, isteksizce hareket
ettirmeye başladım.
"Ulan çöplerinizi dışarı çıkartın, yoksa fena yaparım".
9 -10 hücrenin hiçbirinde hareket olmadı. Ben de gönülsüz, süpürmeyi bıraktım.
"Ulan çöplerinizi dışarı çıkartın! Vatan haini Tarık Akan toplayacak!"
O da ne?
Ilk kez biri bana 'vatan haini' diyordu. Sözler kulağımda yankılandı.
Polis bir bana dönüyor 'vatan haini' diye bağırıyor, bir hücrelere
dönüp küfrediyordu.
Sonra en uçtaki hücrelerden onu çılgına çeviren ses duyuldu:
"Memur bey, ben süpürürüm.Tuvaletleri de yıkarım. Ama ona yakışmaz."
Hiç bu kadar gururlandığımı anımsamıyorum.
Boğazım düğümlenmişti...
Tarık Akan
" Anne kafamda bit var. "